13 Eylül 2007 Perşembe

şimdi

selam X,

iyice paranoyak oldum burada.. az once kapi calindi, zaten normalde ankarada olsam boyle kapiyi hic acmam.. ancak birini bekliyorsam acarim, neyse burada acmak zorunda hissediyorum kendimi, kapida iki adam, zeminimi kontrol etmek istiyorlarmis, biri hintli, biri de hollandali gibiydi.. boyle uzerlerinde bir etiket, isaret, kimlik, yaka karti arandim ama birsey goremedim, ellerinde de sadece metre vardi, of course buyrun demek zorunda kaldim, hintli girip elindeki metreyle halimi olctu, :) hollandali kapida durup bana bunu butun apartman dairelerinde yapmalari gereken rutin bir is oldugunu soyledi, sanirim kafamda canlandirdigim senaryolar yuzumden yansiyordu.. bence halimi olcmek yerine baska bir seyi check etmeye gelmisti onlar, haksiz miyim X, paranoyaklasiyorum di mi??

ben de onlar gelmeden once yemegi ocaga koyuyordum, isimi bitirince bilgisayarin basina gecip sana mail atacaktim., ayiptir soylemesi, -madem ayip, soyleme o zaman di mi- tavuk, pilav yapiyorum, guzel bir yemek yeyince moralim de guzellesiyor.. mutlulugumu yemege endeksledim, tanrim acinacak haldeyim.. :((((

bakayim dun neler yazmissin, dun ogleden sonra resepsiyondan aldigim bilumum brosuru karistirirken bir uykum geldi, yataga soyle bir uzandim, sonra tekinin kapiyi acmasiyla uyandim, sadece uzanmistim halbuki, o kadar uyuduguma inanamiyorum. X, beni bir dahaki gorusunde taniyamayacaksin, yemek yemedigim zamanlarda uyuyorum.. X dikkat et kendine, kenara cekil, ben geliyorum, seni ezmeyeyim diye bagiracagim....

annene benziyorum, uvaaaa,,, benim de tek derdim bugun ne pisirsem? aksam yataga girerken yarin ne pisirsem, sabah yataktan kalkmadan kahvaltilik ne hazirlasam hep bunlari dusunuyorum, su anda bile bos degilim, kola iciyorum..

ist. hayallerin cok guzelmis, vapurda ruzgarin yuzume carpisini, denizin tuzlu kokusunu ve martilarin cigliklarini ben de burada yasadim.. hatta vapurun dudugunu bile duyuyorum.. orkun'a selam soyle.. oradan dondugunde eminim daha iyi hissedeceksin kendini,.. firsat buldukca da uzaklas oralardan ne bileyim annenle beypazarina filan gitmistiniz ya, iste sen daha guzel planlar yaparsin ama gitme firsatin olursa bunu degerlendir yani, evde filan kapali kalma, tek basina da olsa sinemaya git, cafede otur.. X, simdi farkettim aslinda kendi yapmam gerekenleri sana soyluyorum,, burada bu daireye sIkIsIp kaldim, tek basima disari cikmaya, bir yabanciyla konusmaya korkuyorum.. umarim bir kac gun icinde atlatirim bunu.. :((

3-4 hafta sonra, burada bir ev kiraladiktan ve benim hastane islerimi hallettikten sonra, ankaraya donecegim. esyalari toparlamak icin.. tekin gelir mi bilmiyorum, orada ne kadar kalirim bilmiyorum, en azindan bir hafta kalirim herhalde, elbette gorusmek icin zamanimiz olacak.. ben zaten biletimi alinca sana soylerim, su gun oradayim diye..

tekinin dun sigortacisiyla randevusu vardi, benim hastaligim yuzunden sigortami yapmazlar mi acaba diye dusunuyorduk, cunku burada devlet degil, ozel saglik sigortalari karsiliyor hastane masrafini, ozel sigorta denilince de biz korkmustuk, turkiyedeki gibi sanmistik, ama burada kisiyi yasi veya ozel saglik durumu nedeniyle reddetmeleri yasak, herkesi sigortalamak zorundalar, odedigin prim de degismiyor, yani cok sevincliyiz, benim hastane masraflarimi sigorta karsilayacak.. :))) sadece simdilik tek sorun sosyal guvenlik numaram, onu almadan buradaki bir hasatnede tedavi olamiyorum, ilk mailimde bahsetmistim, hani cift pasaport yuzunden bana vermediler diye sofi numarasi diyorlar, en gec onumuzdeki hafta icinde o da hallolur insallah, sonra bir hastane bakinacagiz, sonra da bir ev bulacagiz.. sofi numarami almadan ev bakamayacagimi soyledim tekine, sofi numarasini vermezlerse turkiyeye donerim,, o da annabeth'e soyluyor dogal olarak, bakalim bekliyoruz..

soylemezsem catlayacagim X tüğ deme şuna tüy tüy o... tekini de sürekli düzeltiyorum, illallah dedirtiyorum. neyse bunu göndereyim, öğle tatiline girmişsindir, hadi bayyy. :))

Hiç yorum yok: